DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
ALTIN 2.496,260,50
BITCOIN %
İstanbul
12°

ORTA ŞİDDETLİ YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Turkyede calişan Azerbaycanlı gazeteci Cingiz  Ehtibaroglu ülkesinin halk sanatçısı Firengiz Mutellimovadan yazdı.
  • Haberler11
  • Gündem
  • Turkyede calişan Azerbaycanlı gazeteci Cingiz  Ehtibaroglu ülkesinin halk sanatçısı Firengiz Mutellimovadan yazdı.

Turkyede calişan Azerbaycanlı gazeteci Cingiz  Ehtibaroglu ülkesinin halk sanatçısı Firengiz Mutellimovadan yazdı.

ABONE OL
Aralık 20, 2022 06:19
Turkyede calişan Azerbaycanlı gazeteci Cingiz  Ehtibaroglu ülkesinin halk sanatçısı Firengiz Mutellimovadan yazdı.
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

“Herkes neden Şuşa’ya girdiğimde değil de Cıdır Ovası’nda eğilip yeri öptüğümü soruyor. Çünkü şehitlerimizin izleri ve kanları var. Onun için Cıdır ovasında yere eğildim, taşını toprağını öptüm.”

Halk sanatçısı, oyuncu Firangiz Mutallimova, Şuşa hakkındaki izlenimlerini Musavat.com’a paylaşırken bu sözleri söyledi. Firangiz Mutallimova 30 yıl sonra gördüğü Şuşa’yı şöyle anlattı:

“Şuşa’nın her taşı toprağı değerlidir.

Bildiğiniz gibi beyin ameliyatı oldum. O yüzden 29-30 yıl sonra Şuşa’yı görünce durumum daha da kötüleşecek diye düşündüm. Evde bile bu konuda endişeliydiler. Ancak Şuşa’dan geçerken çocuk gibi mutluydum, kendi kendime sessizce “Ruhum, nefsim, Şuşa’nın her taşına kurban olayım” diyordum ve o yollardan çıkarken gözlerimden yaşlar akıyordu. . Ama bunlar mutluluk gözyaşlarıydı…

30 yıl boyunca her gün, gece gündüz Tanrı’ya dua ettim. Dualarımın başı da sonu da Karabağ ve Şuşa idi. 12 Mayıs’ta annemin doğum gününde Şuşa’ya ayak bastım. Ayın 13’ünde ramazan bayramında Cıdır ovasında yürüyordum zaten. Düşünün, tek bacağımdan ameliyat olduğum için yürümekte zorlanıyorum ama orada koşuyordum. Mutluydum, hiçbir yerimde ağrı yoktu. Şuşa’dan ayrıldığım zamanki genç kız olduğumu sanıyordum. Herkes bana “bugün ne kadar güzelsin, yüzünün rengi değişmiş” dedi. Çünkü Şuşa’nın havası temizdir. Rüzgârı insanın yüzüne değdiğinde güzelleşir insan. Herkes Şuşa gibi koktuğunu söylüyor. Şimdi Şuşa’da leylaklar açtı. “Şuşa’nın yasemininin kokusu yengeçten daha fazladır.”

Halk Sanatçısı, Şuşa’nın güzelleştirilmesinden de söz etti:

“Şuşa şu anda çok güzel bir şekilde geliştiriliyor. Bununla çok gurur duydum. Başkanımıza Allah sağlık sıhhat versin. 5 katlı “Kharibulbul” otelde kaldık. Biz oraya “56’lar” derdik. Otelin mobilyaları da akıllı mobilyalar, yani parmağınızı hafifçe vurduğunuzda kendi kendine açılıyor. Tek kelimeyle Şuşa bahçeye döner.”

Firangiz Mutallimova, Şuşa’da düzenlenen muhteşem “Haribülbül” festivalinin hem dünyaya hem de nefret edilen Ermenilere bir mesaj olduğunu söyledi:

“Festival güzel bir şekilde organize edildi. Bu hem dünya hem de Ermeniler için çok güzel bir mesajdı. Şuşa’ya girdiğimizde Ermeniler dışarıdan bize baktılar. Döndüklerinde hepsinin başı öne eğikti ve yüzümüze bile bakamıyorlardı. Çünkü böyle havai fişekler vardı. Festivali düzenleyen Haydar Aliyev Vakfı’nın tüm çalışanlarına şükranlarımı sunuyorum. Festival her detayıyla ölçüldü. Yani hiçbir şey olmadı, neden böyle? Bunun neden böyle olduğunu söyleyecek bir şey olmadı başımıza.”

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.